Nuh Suresi (Arapça: سورة نوح) Hz. Nuh’un (a.s) adıyla başlamasından ve surenin ana temasında Hz. Nuh’un (a.s) hikayesinin anlatılması ve beyan edilmesinden dolayı bu adı almıştır. Bu sure “Mufassal” surelerden, yani Kur’an-ı Kerim’in kısa surelerindendir.

kazanmanın yollarından biri olarak tanımlamaktadır. [5] Bu ayet-i kerimelerin altında zikredilen rivayetler de Allah’ın rahmet ve menfaatini celp etmeyi, Allah’tan bağışlanma talebinde bulunmaya bağlamaktadır. [6]

Meşhur Ayetler

Nuh Suresi 4 ve 28. ayet-i kerimeler, ölümün geciktirilmesi, insanın kendisi ve müminler için bağışlanma talebinde bulunması gerektiğini belirten en meşhur ayet-i kerimelerdendir.

İnsanın Eceli’nin Geciktirilmesi

يَغْفِرْ‌ لَكُم مِّن ذُنُوبِكُمْ وَيُؤَخِّرْ‌كُمْ إِلَى أَجَلٍ مُّسَمًّى إِنَّ أَجَلَ اللَّـهِ إِذَا جَاءَ لَا يُؤَخَّرُ‌ لَوْ كُنتُمْ تَعْلَمُونَ

Suçlarınızı yarlıgasın ve sizi, muayyen bir vakte dek geciktirsin. Şüphe yok ki Allah'ın takdir ettiği vakit geldi mi, gecikmesine imkân yoktur, eğer biliyorsanız.

İnsanın ecelinin geciktirilmesi ve ne zaman öleceği en önemli inanç konularından biridir. Nuh Suresi 4. ayet-i kerime bu konuya değinmektedir. [7] Bu ayet-i kerimede müşriklere hitaben şöyle denilmektedir: Hz. Nuh’un (a.s) davet ettiği 3 ilkeye iman ettiğiniz takdirde günahlarınız affedilecek ve ecelleriniz geciktirilecektir.

Birçok Şii tefsirci, bu ayet-i kerime esasınca insanın ecelini “Ecel-i Müsemma” ve “Ecel-i Nihayi”, başka bir tabirle “Yakın Ecel” ve “Uzak Ecel” veya “Şartlı Ecel” ve “Mutlak Ecel” olarak iki kısma ayırmıştır. Bu ayrıştırmaya göre, “Ecel-i Müsemma” birçok nedenden dolayı, özellikle de istiğfar yoluyla geciktirilebilir. “Ecel-i Nihayi”, diğer bir adıyla ‘‘Ecel-i Allah’’ kesindir ve hiçbir şekilde geciktirilmez.